“Proaktif ve önleyici yaklaşımlar yangın riskini azaltır”

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, 25 Eylül - 1 Ekim “Yangından Korunma Haftası” dolayısıyla yaptığı açıklamada, toplumun yangına karşı bilinçli ve güvenli yapı anlayışıyla hareket etmesinin önemine dikkat çekti. Küçükoğlu, özellikle yapı malzemesi seçimi ve uygulamalarında alınacak önlemlerin, can ve mal güvenliğini korumada kritik rol oynadığını vurguladı.

2025 yılının 1 Ocak-17 Ağustos tarihleri arasında 2 bin 239’u ormanlık, 2 bin 992’si orman dışı olmak üzere toplam 5 bin 231 yangın meydana geldi. Yangınların yüzde 57’si orman dışı alanlarda başlarken, çıkan yangınların sonucunda 64 bin 500 hektar alan zarar gördü. Ortaya çıkan bu tablo yalnızca ormanlarımızı değil, yaşam alanlarımızı da yangın riskine karşı doğru şekilde korumamız gerektiğini gösteriyor. Her yıl 25 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında kutlanan “Yangından Korunma Haftası” kapsamında açıklama yapan Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, doğru malzeme ve yapı elemanlarının seçimi ve uygulanmasının hem maliyetleri düşürdüğünü hem de yangın sırasında hasarı azalttığını ifade etti.

“Sertifikalı malzeme ve yetkin uygulama hayati önem taşıyor”

Projelerin işlevsel olarak hayata geçirilebilmesi için yapıların tehlike sınıfına ve yüksekliğine uygun güvenlik tedbirlerinin hayati önem taşıdığına değinen Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti; “Yangın dayanım testleri yapılmış, sertifikalı malzemelerin kullanılması oldukça kritik. İnşa aşamasında pasif ve aktif yangın güvenlik sistemlerinin imalat ve montajlarının mutlaka yetkin kişi ve kurumlar tarafından yapılması gerekiyor. Bu nedenle meslek standartlarının geliştirilmesi ve yetkin kişi ile kuruluşların belgelendirilmesi büyük önem taşıyor. Öte yandan binaların kullanım amacına uygun işletilmesi, yangın güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde denetlenmesi ve söndürme ile algılama sistemlerinin bakımlarının zamanında yapılması sağlanmalı. Kullanıcıların ise yangın kaçış yollarının doğru kullanımı da dahil olmak üzere temel güvenlik konularında eğitilmesi ve acil durumlarda nasıl davranacakları konusunda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Kısacası; doğru malzeme seçimi, doğru uygulama, düzenli bakım, etkin denetim ve bilinçli işletme bir bütün olarak ele alınmalı. Ayrıca tesisat, ısıtma-soğutma, havalandırma, cephe, seramik, pencere-cam ve çatı-baca sistemleri gibi geniş bir alanı kapsayan ‘derin yenileme’ süreçlerinde de yangın riskinin mutlaka dikkate alınması gerekiyor.”

“Proaktif ve önleyici yaklaşımların benimsenmesi gerekiyor”

Binalarda yangın kaçış yollarının doğru kullanımı, acil durum senaryolarının hazırlanması ve temel yangın güvenliği eğitimlerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Küçükoğlu, her yıl yaşanan orman yangınlarının önleyici tedbirlerin gerekliliğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. Günümüz kentsel yaşam koşulları ve iklim değişikliğinin yangın riskini artırdığına dikkat çeken Küçükoğlu, bu nedenle proaktif ve önleyici yaklaşımların benimsenmesi gerektiğini söyledi.

“Yangın güvenliği için sürekli önlem şart”

Açıklamasında Kartalkaya yangınına da değinen KüçükoğluOcak ayında Bolu Kartalkaya'da meydana gelen yangın, hepimizi derinden sarsan büyük bir acıdır. Bu elim olay, ülkemizin yangın güvenliği konusunda daha fazla duyarlılık göstermesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Yaşanan felaketlerin ardından toplum olarak son derece duyarlı hale geliyoruz ancak kısa süre sonra her şey unutuluyor ve gelecekte aynı hatalar tekrarlanabiliyor. Yapılması gereken; kamu vicdanını teskin etmek amacıyla birilerini suçlamak yerine, daha uzun ve bilimsel çalışmalarla sistemsel hataları bulup ortaya çıkarmak, her yangından ders almak ve bunları standart ve yönetmeliklere yansıtmak olmalı. Ancak bu şekilde alınan önlemlerin sürekliliği ve sürdürülebilirliği sağlanabilir” dedi.

“Söndürme tedbirleri kadar önleyici tedbirlere de önem vermeliyiz”

Yangın ihtimalini artıran unsurlardan ve yapılması gerekenlerden bahseden Küçükoğlu şu ifadelere yer verdi: “Küresel iklim değişikliği, kentsel hayatın artan ihtiyaçları, yangın ihtimalini artıran kritik gerçekler. Yangınlara karşı, söndürme tedbirleri kadar önleyici tedbirlere de önem vermeliyiz. Yangından kaynaklanan zehirli gazların yayılmasını geciktirerek ve ısı yayılmasını sınırlı alanda tutarak can ve mal kayıplarının azaltılmasını sağlayan pasif yangın tedbirleri ve yangın yalıtımı konusunu çok önemsiyoruz. Yangının yıkıcı etkilerinin önüne geçmek için yangın yalıtımının çok önemli bir tedbir olduğunu unutmamalıyız.”

“Afetlere dirençli bir Türkiye inşa etmek için çalışacağız”

En son 2015 yılında revize edilen Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ile ilgili de görüşlerini paylaşan Küçükoğlu şunları söyledi: “1 Temmuz 2025 tarihli düzenlemeyle birlikte, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'te bazı maddelerde değişiklik yapıldı. Beklediğimiz bu düzenleme oldukça sevindirici bir gelişme. Bu yönetmeliğe uygun hareket edilmesi, denetimlerin yönetmeliğe göre yapılması bu tarz felaketlerde can ve mal kayıplarının en aza inmesini sağlayacaktır. Biz de Türkiye İMSAD olarak, bu konuda tüm paydaşlarla iş birliği yapmaya, bilgi ve birikimimizi paylaşmaya, yangınlara ve afetlere dirençli bir Türkiye inşa etmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.